top of page

Ah bu lohusalık..

Güncelleme tarihi: 4 Eki 2022

Selam sevgili ebeveyn/ebeveyn adayı, biraz zorlayıcı biraz uykusuz, ama çokça mis kokulu bir döneme, aramıza hoşgeldin. Evet aramıza dedim zira inan bana hepimiz hemen hemen aynı şeyleri yaşıyoruz. Yeterince emdi mi kaygısı, yeterince uyudu mu kaygısı, geceleri nefes alıyor mu diye 1532545 kez kalkıp burnunun altına parmak dayamalar, güvenli bağlanma kaygısı, ve en önemlisi yetebiliyor muyum kaygısı.

Elbet otorite değilim, yalnızca deneyimlerimi ve bir bebek fotoğrafçısı olarak edindiklerimi derleyerek yazıma başladığımı hatırlatayım. Gözlediğim en önemli şey ile konuya başlayayım. Evet yetebiliyorsun sevgili ebeveyn. Hepimiz yetebiliyoruz minik yavrumuza. En azından bu kaygıyı taşıyan tüm anneler çok doğru yoldalar bu kesin.

En büyük kaygılarımızı çevre koşullarının oluşturduğuna tanık oldum onlarca kez. En büyük isteğim lütfen sevgili ebeveyn kulaklarını kapatarak işe başlamalısın. 'Sütün yetiyor mu?', 'Üstü kalın bunun ince giydir', 'Yok yok çok ince, su daha bu, kalın giydir.' 'mama ver sen buna aç bu aç', 'aman ha, sakın verme, memeden kopar.' , 'çok kucağına alma kucakçı olur koparamazsın', vs, vs... daha bu liste, bu gibi cümleler uzar gider. Lütfen ama lütfen kulaklarını tüm bunlara tıkayarak işe başla.

Çook tecrübeli yaşça da epey büyük bir doktor amcamız vardı oğlumu kontrole götürdüğümüz, demişti ki bir gün bana; 'Sevgili kızım, sana yapmanı söylediklerim arasında aklına yatmayan, iç güdülerinle ters düşen bir şeyler olursa, beni değil iç güdülerini dinle.' Bunlar benim kalbime kazınan sözler oldular ve her yenidoğan ailem ile hala mutlaka paylaşırım.

Şimdi aldık bu cümleyi cebimize, çıktık ebeveynlik yolculuğumuza, ilk ve en büyük sorunsalımız süt meselesi.. Emdi mi emmedi mi, yetti mi yetmedi mi.. Zor gibi görünse de esasında sadece akışa bırakarak çözebileceğimiz bu konuyu çevresel faktörler öyle çok zorlaştırıyor ki.. Sevgili ebeveyn, hep diyorlarya her canlının sütü yavrusuna kadar.. Senin yavrun tek değil ikiz olsaydı onlara yetecek kadar olacakktı, üçüz olsaydı da onları doyuracak kadar. Anormal bir durum yoksa, başka bir sağlık problemimiz yoksa bu konu kaygılanmamızı, ve hatta düşünmemizi bile gerektirecek bir konu olmamalı. Akışta kalalım yeter. Vücudumuz öyle muazzam ki, o yavrunun tüm ihtiyaçlarını anlıyor ve buna göre hal alıyor, Bir araştırmada rastlamıştım; bebeğimiz hastalandığında onun ihtiyaçları doğrultusunda vücudumuz süt üretiyor ve sütümüzün yapısı bebeğin o anki durumuna göre başkalaşıyormuş biliyor musun.. Ne muazzam..

Yalnızca ezirmek, çok emzirmek, her istediğinde emzirmek çok önemli. Ama eski usül bir sağdakini bir sonraki emzirmede soldakini değil. 2 Kez üst üste aynı tarafı emecek bebek ki sütün yağlı kısmını (son sütü) alabilsin, zira her seferinde ayrı taraftan emerse sütün yalnızca sulu kısmını alacak ve bebeğimiz tartı alımında yavaş ilerleyecek. Bu da önemli bir bilgi olarak kalsın burada. Artırmanın bir yöntemi de zaten iki kez üst üste aynı tarafı emdiğinden bebişimiz; bir tarafı emerken diğer tarafı sağmak. Bu şekilde hem hiç bir sütümüz boşa gitmemiş olacak, buzlukta 3 aya kadar saklayabiliyoruz hem, hem de annesini hiç emememiş anne sütünden mahrum onlarca yetimden biri için büyük bir hayır işlemiş olursunuz belli mi olur.

Sağma konusunda onca cihaz denemiş biri olarak son net bilgim şudur bu arada; ya şu fiyatları arşa çıkmış makineler var onlardan edinmek gerekiyor, ya da hastanelerde de bulunan sağma makineleri firmaları ile irtibata geçerseniz size kiralayabiliyorlar. Uçlar vs. Size özel geliyor, sizin oluyor, Diğer aparatları veriyorsunuz sonra. Hem çok güzel süt çıkarıyor, hem canınızı çok yakmıyor, hem cebinizi yakmıyor. (kullanırken bana dua etmeyi unutmayın:)

Bir de süt artırmada ben ne yedim ne içtim onlardan bahsedersek; öncelikle her şeyi doktor kontrolünde yaptım. Tavsiyelerine uydum. İsim isterseniz dm den yazın mutlaka dönüş yaparım. Burada yazmam çok uygun olmaz. Öncelikle çok çok çok su içtim. Sonra her kahvaltıda 1 demet semizotu tükettim, Bolca soğan çorbası yapıp içtim (tadı enfes). Bir içecek hazırlayıp 3 gün onu tükettim, her gün 1 bardak içtim 3 gün sonra tekrar yaptım. tarifi şu; 4/5 tane gün kurusu, kuru erik, hurma,1/2 incir bir düdüklü tencereye koyup suda 5/10 dk haşlayıp sonra blendırdan geçirip elde ettiğim yoğun içeceği her gün 1 bardak olarak tükettim. Siyah çay, kahve tüketimini kestim. Günde 4 bardağa kadar still tea tükettim, Alican'ın çok çok emip emip kustuğu zamanlarda sütümün azaldığını hissettiğim zamanlarda hani şu bebek mağazalarında satılan şişede üzümlü olan içecek varya 33 lük şişelerde; zorda kaldığımda 3 günlük kürler yaptım. Sabah akşam 1 er şişe içerek. Ama asla malt içeceklerini tüketmedim. Çok rahat kilo aldıracak bir şey. Ve çokça su su su.. Bebelerimize fazlaca yetecek kürler bu tariflerde efenim :) En çok da eşlerle mutlu mutlu geçirilen zamanların süt üretimine direkt etkisi varmış efenim, benden söylemesi, siz bi araştırın :)

Süt konusunu hallettiysek ilk 3 ay bebitomuzun barsakları gelişene, dünyaya alışana kadar silinglere girsinler ve yapışık yaşıyalım hanımlar, beyler.. Merak etmeyin hiiiç mi hiç kucakçı olmuyorlar 3 yıl sonra yalvarıyorsunuz n'olur kucağıma alayım azıcık diye. ı ıh gelmiyorlar. Bırakın ihtiyacı olan sevgiyi sıcaklığı alabilsin canımız yavrularımız, yarın yanımızda olmayacak kimseler için dünyada sadece size ihtiyacı olan el kadar yavru sevgisiz şefkatsiz büyümesin ki ilerde de mutlu, kendine güvenen bir birey olsun..

Şimdilik bu kadar, sonrası için güveli bağlanmayla ilgili konuşsak mı diyorum ben, ama sizin önerileriniz de olursa seve seve can kulağı ile dinler, deneyimlerimi paylaşırım. Yalnızca benim deneyimlerim de değiller üstelik onlarca anneden, doktor arkadaşlardan, katıldığım anne bebek seminerlerinden de derlenen deneyimleri paylaşmaya devam edip, ihtiyacı olan birilerinin kalbine dokunabilirse anlattıklarım, daha ne isterim.. Tüm lohusa anneleri kalpten kuacaklarım. Sevgi ve saygılarımla.




Hikmet..





47 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page